Neden bahsediyor olabilirim? Tabii ki sezondan. Ne güzel yedik ama sezonu seçim ayağına.
Geçen sene de seçim ayağına yememiş miydik? Hep seçimden sonra dememiş miydik? Hele şu seçim bir geçsin de demedik mi?
Dedik değil mi? Aynı şeyi geçen sene yerel seçimler öncesi demedik mi? Mart ayına denk geldiği için çok hissedilmedi galiba. Peki 2011 seçimleri? Haziran değil mi yine. Tam sezonun ortası denilebilecek bir dönemde.
Bakıyorum, 2007 seçimleri de temmuz ayına denk gelmiş. Yani son 3 seçim tam da turizm sezonuna denk gelmiş. Yaklaşık 8 senedir, hele şu seçim bir geçsin de demiş durmuşuz. Şimdi ise bir erken seçim havası var gibi, yani yine bir seçim görebiliriz, yine hele şu seçim geçsin de diyebiliriz.
Yatırım yok, reklam yok, para yok, tahsilat yok.. E doğal olarak turist de yok. Temmuzu bitirdik; ağustos, eh işte. Eylül, ekim derken sezon elde var sıfır ile kapanacak. Zaten turizmci bir an önce bu sezon bitsin istiyor. Lanetli sezon gibi görünüyor.
Kapattık arkadaşım, kapattık da önünde yine seçim olmayacağı ne malum. 2016 Haziran’ın göbeğine bir seçim oturturlarsa şimdi, sen yine hele şu seçim geçsin demek zorunda kalacaksın.
Bakalım şimdi; önümüzde bir zirve var, G20 zirvesi. Bu zirveyi çok iyi pazarlamak, dünyaya çok iyi duyurmak lazım. Antalya’nın farkındalığını arttırmak, markalaştırmak lazım. İyi fırsatlar çıkıyor önümüze, G20, Expo 2016, Antalyaspor transferleri… Antalyaspor’un Eto’o transferi sayesinde Antalya’nın ne kadar konuşulduğunun farkında mısın turizmci? Kullan bunları. Futbolla, sporla işim olmaz, ben otelciyim deme. Türkiye’deki turizmi baltalamak için çaba gösteren yabancı kaynakların, sanki ülkede bir iç savaş varmış gibi yaptığı haberler karşısında sen de bu değerleri kullan, karşılık ver.
Vaatleri aldın, bekliyorsun ki hükümet kurulsun, hemen bu vaatler gerçekleşsin. Hey gidi hey, dur daha sen turizm en son sırada. 2,3 sene bir faaliyet bekleme. Meclis de turizmi destekleyecek milletvekili sayısı çok az. Turizm hep konuşuldu ama öncelik hep başka işler. Yıllardır Avrupa Birliği için gösterilen çabanın yarısı Türkiye turizmine gösterilseydi, belki şimdi Paris’e mi Antalya’ya mı diye kararsız kalan misafirlerimiz olacaktı. Şimdi nasıl misafirlerimiz var? Ben söyleyeyim; Rus misafirlerimiz var. Rusya’da kriz olduğu zaman, Türkiye’ye gelmekten vazgeçen misafirlerimiz var. Yani senin turizmini Rusya kontrol ediyor. 2 gün sonra herhangi bir sebepten Rusya vatandaşlarına “Türkiye’ye gitmeyin” çağrısı yapsa, iflas ettin.
Hele şu seçim geçsin, musluk zaten akıyor, para cepte kalsın. Fiyatlarımı da düşürmem ha! Ruble falan beni ilgilendirmez! Devlet düşünsün. Teknoloji falan da umurumda değil, para harcamaya gerek yok. Beni acenteler zaten dolduruyor, ne diye web sayfamı yenileyeceğim? Neden sosyal medyaya ağırlık vereceğim? Reklam parası mı istiyorsun, hele şu seçim geçsin de ben reklam parasıyla kaydırak yaptıracağım otelime, daha iyi kaysınlar diye.
Güzel yedik ama sezonu, iyi yedik, hadi kalkalım artık masadan.