Bir kaç ajans ile görüştünüz, SEM konusunda fikirler aldınız. Özellikle ürününüzü Google’da tanıtmak, Google fonksiyonlarından yararlanmak istiyorsunuz.
Ama bunu yaparken de bir ajansa para vermek istemiyorsunuz! Önce kendiniz deneyip, ajanslara veya danışmanlara ne kadar ihtiyacınız olduğunu anlamak istiyorsunuz. Ya da talihsiz bir şekilde, 100 liraya 500 liralık reklam yapacağını söyleyen birine denk geldiniz ve bu işe olan inancınız azaldı. Paranız çok, gereksiz yere para kaybetmek sizin için sorun teşkil etmiyor ama yeter ki ajanslar veya danışmanlara gitmesin istiyorsunuz. Çünkü bu konu size çok basit geliyor, alt tarafı 2 anahtar kelime girip reklam yapıyorlar… O halde size bir kaç Adwords tüyosu verip yardımcı olmak lazım….
1. Bir reklamveren kabusu: Kalite Puanı!
Kalite puanı, Adwords ile ilgilenenlerin adeta kabusu haline gelen bir detaydır. Tüm reklamlarınız kalite puanlarınıza göre gösterim alır veya almazlar. Kalite puanınızı etkileyecek faktörler aslında Adwords hesabınızı oluştururken başlar. 10 üzerinden her anahtar kelimeye verilen bu puanlar, ne kadar düşük olursa reklamlarınızın performansıda o derece düşük kalır.
Peki nedir bu kalite puanının düşük veya yüksek olmasını sağlayan? Öncelikle tabi ki web sayfanız. Oluşturduğunuz reklamlar web sayfanız ile ne kadar alakalı ise kalite puanlarınızda o derece yüksek olur. Örneğin bir otel işletmesine reklam çıkıyorsunuz ancak sırf trafik çekmek için anahtar kelimelerinizin arasında “tencere, tava” tarzında alakasız kelimeler bulunuyor. Geçmiş olsun, kalite puanlarınız yerlerde sürünüyor. Üstelik, tencere arayanı sayfanıza getirdiğiniz için sayfada geçirilen sürelerde kısalıyor bu sebepten tüm Adwords performansınız düşüyor. Unutmadan, bu tür hileleri de çok yapamıyorsunuz, Google sahte trafik çekmeye çalıştığınızı anladığından reklam hesabınızı askıya alabiliyor. Keşke ajansınızın tavsiyelerine uysaydınız değil mi? Ama gerek yok siz kendiniz de becerebilirsiniz!
Google, web sayfanızın içeriğinin hemen hemen hepsini dikkate alır. Örneğin, Türkçe bir sayfanız var ama içeriğinizin bir bölümü İngilizce, bu bile kalite puanınıza negatif etkide bulunur. Bilgisayar parçaları satan bir firmanız var, sayfanızda her şey normal ama yeterli performansı alamıyorsunuz. Bir baktınız ki footerda tencere satan bir arkadaşınızın reklamını yapıyorsunuz, kim koymuş onu oraya! Hoop gitti puanlar.
2. Her Türk reklamcı doğar mantığı ile yazılan içerikler!
Her şey güzel gidiyor, anahtar kelimelerinizi özenle seçtiniz. Sıra geldi reklam metinleri oluşturmaya. Can alıcı, insanları tıklamaya yönlendirecek ve en önemlisi anahtar kelimelerinizle bağlantılı bir reklam metni oluşturmalısınız. Google tekrar yaparak insanları etkilemeye çalışmanızdan hoşlanmaz. “Gel Gel Bizim Otele Gel!”, “Ucuz, Ucuz, Çok Ucuz!” tarzında metinler ile oluşturduğunuz reklamlar büyük olasılıkla onaylanmayacaktır. Reklam metinlerinizde eklediğiniz anahtar kelimelerinde bulunmasında fayda var. Tabi ki bunlar anlaşılır bir cümle içerisinde olmalı. Örneğin, anahtar kelimeleriniz içerisinde “spa oteli” geçiyorsa, “Hayalinizdeki Spa Keyfi” tarzında bir cümle kurabilirsiniz.
Görüntülü reklamcılık fonksiyonlarına dahil olacak iseniz, Google Adwords’ün sunduğu reklam oluşturma araçları ile banner oluşturabilir veya farklı formatlarda kendi oluşturduğunuz bannerı yükleyebilirsiniz. Görüntülü reklamcılık fonksiyonları da kalite puanları ile doğru orantılı ilerler. Bannerınızın görüntüleneceği sayfaları konu hedefleyerek seçmenizi tavsiye ediyorum çünkü konu hedefli reklamlar web sayfanız ile birlikte ilişkilendirildiğinde daha yüksek kalite puanı sağlayacak ve reklamlarınız daha fazla görüntüleme alacaktır.
3. Adwords bütçemi muhasebecime sorarım! O halleder!
Her şeyimiz hazır, gelelim artık işin tatlı tarafına! Size uygun ödeme biçimlerinden birini seçtiniz, reklamlarınız yayınlanmaya başladı. Denk gele bir bütçe belirlediniz, anahtar kelimelerin üzerine kafanıza göre 1 TL, 5 TL, 10 TL yazıyorsunuz ve günlük bütçeniz 15 dk gibi bir sürede bitiyor. Bunun sonucunda, “her anahtar kelime tıklaması 5 TL’mi?!!! 50 tıklama alsam?! E hiç ekonomik değil bu iş!” diye düşünmeye başladınız. Haklı mısınız? Zannetmiyorum…
Google Adwords sisteminde tıklama başına maliyetleriniz bir açık arttırma yöntemi ile belirlenir. Anahtar kelimeniz tetiklendiğinde arka planda çalışan motor anahtar kelime ile eşleşen tüm reklamları çağırır. Çağrılan bu reklamlardan en yüksek Reklam Sıralamasına sahip olanlar gösterim hakkı kazanır. Dolayısı ile her seferinde yeni bir kalite puanı hesaplanır ve tıklama başına maliyet belirlenir. Siz, her bir anahtar kelimeye dilerseniz otomatik, dilerseniz manuel olarak bir tıklama başına maliyet belirtebilirsiniz. Belirtilen tıklama başına maliyetler, her tıklamada ödeyeceğiniz maksimum tutarı belirtir.
Adwords hesapları reklamı yapılacak web sayfasına yönelik kapsamlı çalışmalar yapılır. Bu çalışmalar sonucunda reklam sıralaması en yüksek olacak reklam metinleri ve anahtar kelimeler seçilerek reklamlar başlatılır. Kullanıcı tepkilerine göre yön verilen reklamların tıklama başına maliyetleri 0,10 kuruşlara kadar indirilebilir. Yani her anahtar kelime için 5 TL gibi astronomik bir rakam genelde ödemezsiniz. Ancak, rekabet boyutlarına göre bu rakamlar değişebilir.
Adwords sistemi dışarıdan basit görünse de oldukça komplike bir yapıya sahiptir. Bu sistemin basit olarak algılanmasında “100 lira verin, 500 liralık reklam çıkalım” diyen sözde ajanslarında payı var tabi ki. Bu yüzden, kendiniz gününüzün büyük bir bölümünü reklamınızı takip ederek geçiremeyecekseniz, paranız değerli ise, bu konuda bir uzman yardımı almanızda fayda var.