Geçtiğimiz hafta, bir teknoloji devinin yeni telefonu Türkiye’de satışa çıktı. İstanbul’daki mağazasında yine sıralar, bazı teknoloji mağazalarında gece vakti beklemeler yaşandı. Bazen düşünüyorumda, bu kadar teknolojiyi takip eden bir ülkemiyiz, yoksa kendimizi mi kandırıyoruz? Sanırım uzun sure cevabı olmayacak bu sorunun.
Turizmde teknolojinin önemini anlayan ülkeler özellikle mobil cihazlara uyumlu olarak geliştirdikleri yazılımlar ile misafirlerine farklı deneyimler yaşatıyorlar. Düşünce olarak basit, ama uygulama olarak oldukça profesyonel olan yazılımları reklam malzemesi olarak kullanıp marka bilinirliklerini arttırıyorlar. Biz kampanyamızı duyurmak için müşterinin web sayfamıza girmesini beklerken, onlar mobil cihazlar ile kullanıcının cebine girmişler bile.
Türkiye’de güzel örnekleri yok mu? elbetteki var. Banka uygulamaları zaten sektörde oldukça ciddi bir yer sahibi. Onun dışında, örneğin Sabiha Gökçen havalimanının mobil uygulamasını oldukça beğeniyorum özellikle uçuş zamanımı kaydedip, daha sonra bana uçuşum ile ilgili bilgileri anlık iletmesi oldukça faydalı bir detay. Yemek siparişi konusunda ise her markanın kendine özgü güzellikte bir çok uygulaması var. Turizm sektöründe ise HotelCHK firmasının, otellere yönelik uygulaması oldukça başarılı. Güler yüzlü ve işini bilen bir ekipten, oldukça profesyonel bir uygulama çıkmış. Açıkcası Antalya’da böyle girişimleri görebilmek çok sevindirici. Bu girişimler sayesinde misafirinizin yüzünü güldürerek online pazarlama faaliyetlerinize destek sağlayabilir, reklam malzemesi üretebilirsiniz.
Şart mı? Evet!. Neden şart olduğunu bilmiyorsanız bilişim personelinizden anlatmasını talep edin, o anlatamadıysa firma ile iletişime geçip sizi bu konuyu anlatmasını isteyin. Emin olun, ikna olacaksınız.
Beni takip edenler, her yazında bir malzeme buluyorsun, bunu yapmak şart diyorsun tarzında sitem edebilir. Yanlış düşünmediğimi ilerleyen zamanlarda çok net anlayacaksınız. 2 sene önce Resort Kongresi’ne katılanlar hatırlar. Microsoft Genel Müdürü Tamer Özmen, tüm turizmcilere mobil teknolojilere ağırlık verin diye bir öneride bulunmuştu. O zamandan bu yana ne değişti derseniz, elle tutulur bir veri veremeyeceğim. Son kullanıcının mobil teknolojilere olan ilgisi arttı, ancak turizmde mobil teknolojileri kullanan tesis sayısı bir elin parmaklarını geçemedi. Neden? inanç yok, yatırım yok.
Türkiye’de bilişim ile ilgili işler çok rahat ilerleyemiyor. Donanım maliyetlerinden tutun, istihdam edeceğiniz personele kadar çok ciddi sıkıntılarımız var. Yazılım personelinin zaten standart hayali yurt dışı oluyor. Mezun olan mühendis, öncelikli hedefini yurt dışı olarak belirliyor. Bunuda sesli olarak dile getirdiğinden yöneticiler çekingen davranıyor. Teşvikler çok sınırlı ve zorlayıcı. Bugüne bir mobil uygulama geliştirme ofisi açmanız için çok ciddi yatırım yapmanız gerekiyor. Devletin elbetteki belli başlı destekleri bulunuyor ancak yeterli değil. Bu tip eksiklikler, yöneticilere teknolojinin ne demek olduğunu anlatamayan personel olarak geri dönüyor. Önceki yazılarımda da belirttiğim gibi, size teknoloji dünyasındaki gelişmeleri anlatamayan bir personeliniz varsa, onu mutlaka eğitimlere gönderin ve gelişimine katkı sağlayın.
Sonuç olarak, döndük dolaştık yine mobil dünyaya geldik. Bilgisayar başında geçirilen süreler her gün dahada azalıyor. Şimdi 5-10 yaşlarında olan çocuklar, üniversite mezunu olduklarında bizim şu an kullandığımız bilgisayarları görüp alay edecekler. Bu değişimde geri kalmamak, ileriyi çok iyi görmek gerekiyor. Bunun içinde çok fazla mesai harcamanıza gerek yok, yazılım teknolojileri üreten profesyonel bir firma bulun, onlar sizin yerinize düşünsün ve uygulasın. Pişman olmazsınız.